-
1 ÇOK ÖDEV, ÇOK BAŞARI DÜŞÜNCESİ
Türkiye'de öğrencilere her dönem ev ödevi verilmiştir, çok ödev verildiğinde başarının geleceği düşünülmüştür. Ne kadar ödev o kadar iyi zihniyeti hep devam etmiştir. Oysa fin eğitim sisteminde ödev diye bir şey yok. Finlandiya'da eğitimin verileceği yer yalnızca okul olarak görülüyor, eğitim okul dışına taşmıyor. Bu yüzden Finlandiya’da akşamları çocuğunun proje ödevi için kartona boncuk dizen veli yok.
-
2 ÖĞRETMEN OLMA KRİTERLERİ
Türkiye'de öğretmen olmak oldukça kolay(atanıp-atanamama olayı farklı) Geçerli puanı almanız yeterli. Kişinin yüksek puan alması, üniversiteyi birincilikle bitirmesi onun iyi bir eğitimci olduğu anlamına gelmiyor aslında. Öğretme-eğitme yeteneği çok farklı bir şey. Malesef ülkemizde öğretmen adayları gerekli eğitimden geçmiyor, öğrencinin başarısız olması durumunda asla kendisini sorumlu tutmuyor direkt olarak öğrenciyi suçluyor. Finlandiya'da ise durum olması gerektiği gibi. Eğer öğrenciler başarısız ise ilk olarak öğretmende bir problem olduğu düşünülüyor. Fakat öğretmenler sıkı denetimden geçtiği için başarısızlık pek mümkün olmuyor. Fin eğitim sisteminde öğretmen olabilmek için üç aşamalı bir testten geçmek zorundasınız. Bu aşamalar arasında mülakat, ders anlatma gibi bölümler var. Finli öğretmenler haftada en az 2 saat hizmet içi eğitime katılmak zorunda. Türkiye'de çoğu öğretmen kendisini zirvede görüyor ve başarılı olduğunu düşünüp suçu öğrencilere yıkıyor.
-
3 DERS SAATLERİ
Türkiye'de herkesin çok iyi bildiği gibi en az 8 saat ders işleniyor okullarda. Yetmiyor etüt-dershane-özel hoca. Üniversiteye hazırlandığımız dönemde ise 8 saat ders, ardından dershane ardından özel ders haftasonu 2 gün dershane! 6-7 yaşından 17-18 yaşına kadar bir çocuğun hayatı sadece ders olmuş oluyor. Bu durum başarı getiriyor mu? Elbette hayır. Sonuç ortada. Finlandiya'da ise durum çok farklı, günlük ortalama ders saati 4. Nitelik ve nicelik kavramlarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz böylece.
-
4 OTUR YERİNE, SESİNİ ÇIKARTMA
Bizim sınıflarımızda eğer bütün öğrenciler yerlerinde oturuyor ve ses çıkmıyorsa, o sınıfın öğretmeni övgü alıyor. Ama Finlandiya’da durum tam tersi… Eğer bir sınıftan hiç ses çıkmıyorsa, öğrenciler sıralarında oturuyor ve hiç kalkmıyorlarsa o öğretmen soruşturmaya alınıyor. Çünkü Fin eğitim sisteminde ders anlatan bir öğretmen yok. Hep birlikte etkinlik yapan sınıflar var. Bu yüzden Fin okullarındaki sınıflarda, “Ayakta gezinme evladım, otur yerine,” sözü pek duyulmuyor.
-
5 KANTİN
Finlandiya'da kantilerde su, süt ve meyveden başka hiçbir şey yok. Bizde ise tüm zararlı yiyecek-içecekler mevcut. Çocuk gelişimini en olumsuz etkileyecek asitli içecekler dahi satılıyor. Obeziteye sebebiyet verecek hamburger tarzı yiyecekler de mevcut.
-
6 SORUMLULUK DUYGUSU
Finlandiya'da okullarda hizmetli yok, çocuklar kendileri çöpleri topluyorlar. Öğrenciler okulun tüm işlerini nöbetleşe sistemde birlikte yapıyorlar. Böylece sorumluluk duyguları gelişiyor. Türkiye'de böyle bir şey yapılsa çoğu veli tepki gösterebilir.
-
7 SINAV
Finlandiya'da 16 yaşına kadar öğrenciler sınava tabi tutulmuyor. 16 yaşına geldiklerinde ülke genelinde bir sınava giriyorlar. Türkiye'de ise bildiğiniz gibi ilkokulda sınavlara tabi tutulmaya başlıyoruz.
-
8 DERS KİTAP
Bizde müfredat ve ders kitapları eğitimin baş aktörleri olarak biliniyor. Eğitim kalitesindeki zayıflık genelde bu ikisinin suçu olarak görülüyor. Ama Finlandiya’da çok basit bir müfredat var ve pek değişmiyor. Öğretmenler okutulacak kitapları kendileri seçiyorlar ama yine de ortalıkta pek ders kitabı gözükmüyor. Yani Fin eğitim sisteminde ders kitapları bırakın aktör olmayı, figüran bile değil. Figüranların başrol oynadığı ülkemiz eğitim sisteminden gişe hasılatı beklemek bu yüzden bir hayal.
-
9 SINIFLAR
Finlandiya’daki okullar öğrencilerin rahat edebileceği şekilde tasarlanıyor. Sınıflarda yaparak-yaşayarak öğrenme modeline uygun alanlar mevcut. Binaların fiziksel özellikleri öğrencilerin evdeymiş gibi rahat etmelerini sağlayacak şekilde hazırlanıyor.
-
10 ULAŞIM
Finlandiya’da çocuklar birinci sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar. Özel durumlar haricinde çocuklar okula aileleri tarafından götürülmüyor.