Pulp Fiction ve Zeki Müren
Bu şarkı adeta Pulp Fiction filmiyle özdeşleŞmiş, şarkıyı duyduğumuz anda aklıma ilk gelen şey Pulp Fiction sahneleri olmuştur. Fakat ‘Misirlou’ şarkısının Türk topraklarına, Zeki Müren’e kadar uzanan bir hikayesi var. Önce şarkıyı bir hatırlayalım.
“Mısırlı” anlamına gelen “Misirlou”, günümüzde ise The Black Eyed Peas’ın “Pump It” şarkısı olarak biliniyor. 90’larda dinlenme rekorları kıran bu şarkı 1962 yılında Dick Dale tarafından Del-Tones orkestrası eşliğinde solo gitarla seslendirildi. Ardından Pulp Fiction’la ünü tüm dünyaya yayıldı ve hep Dick Dale’in şarkısı olarak hafızalara kazındı. Ancak şarkı tamamıyla Dick Dale’e ait değildi. Dick Dale’in gerçek adının Richard Anthony Monsour. Sanatçı Lübnan asıllı, bu şarkıyı ise çocukken gittiği bir düğünden hatırladığını söylüyor.2004 yılında Atine Olimpiyatları’nda Yunanlı şarkıcı Anna Vissi’nin Yunanca sözlerle şarkıyı seslendirmesi ise soru işaretlerini arttırdı. Şarkının asıl sahibi bilinmese de 1920’li yıllarda İzmir’den Atina’ya mübadeleyle gelmiş Rum asıllı Anadolulu göçmenlere ait bir halk şarkısı olduğu düşünülüyor. İlk kez ise Tetos Demetriades tarafından 1927’de Rebetika tarzında seslendirildi. Şarkının ilk resmi kayıtı ise bu
Ancak şarkının Mısırlı bir kıza hitaben yazılmış olması ve içinde geçen “ya habibi” ve “ya leli” gibi Arapça kelimeleri, kökeninin Yunanistan olmadığını kanıtlıyor. Orta Doğu izleri taşıyan şarkı Türkler, Araplar, Yunanlar ve Museviler tarafından benimsendi ve kendi dillerinde seslendirildi. Ancak asıl çekişme Yunanlar ve Türkler arasında yaşanıyor. Bu noktada olaya Sanat Güneşimiz Zeki Müren de dahil oluyor. Zeki Müren 1950 yılında Dick Dale‘den yıllar önce Misirlou’yu “Yaralı Gönül” adlı şarkıda Türkçe sözlerle seslendirmiş. İşte o şarkı
Osmanlı topraklarında bir halk şarkısı olarak yolculuğuna başlayan Misirlou, Kaliforniya’nın popüler sörf şarkısından Zeki Müren’e, Yunan sanatçılardan Pulp Fiction’a dünyanın dört bir yanına yayılarak devam etti. Bu noktada sanat evrenseldir cümlesini unutmamak lazım. Güzel olan her şey elbet bir gün değerleniyor, toplumdan topluma yayılıyor. Bu yüzden şarkının birçok farklı sanatçıdan birçok farklı yorumu bulunuyor. Herkesin sahip çıktığı ünlü şarkının bestecisi ise bir bilinmez olarak kalmaya devam edecek gibi görünüyor…