”Gel Ne Olursan Ol Yine Gel” sözü Mevlana’ya ait değildir.
-
1 Gel Ne Olursan Ol Yine Gel
Sözü okuduğunuz an Mevlana aklınıza geldi değil mi? Gerçek aslında öyle değil. Bu söz Mevlana'ya ait değil. Sözün Mevlana'dan 200 yıl önce Horasan'da yaşamış Ebu Said- Ebu'l Hayr'a veya Efdalüddin-i Kaşani'ye ait olduğu iddia ediliyor. 1368 yılına ait en eski Mevlana'nın Divan'ı Kebir'inde bahsi geçen rubai yok! İlerleyen yıllarda bu sözler, rubani sıralamasının en sonuna ekleniveriyor.
-
2 Mevlana'nın Portresi, Mevlana'ya Benzemiyor
Mevlana ile devam edelim. Bildiğimiz meşhur Mevlana portresi var; dışı yeşil cüppe, içi kahverengi abalı, kahverengi külah üzerine sarılmış beyaz sarıklı, boynu mütevazılıktan öner eğik, orta boylarda ak sakallı olan o meşhur portre. Mevlana o resimde tasvir edildiği gibi mi? Kesinlikle hayır.. Peki o resim nasıl ortaya çıktı? Anlatalım...
1960'lı yıllar, Tahran Üniversitesi'nde, Mevlana konulu minyatür ve resim yarışması yapıldı. Birinci gelen resim ise bizim Mevlana sandığımız o meşhur resim.. Daha sonra Mevlana Müzesi Müdürü Mehmet Önder bu resmi Konya'ya getirip kartpostal olarak bastırdı ve kısa sürede tüm yurtta en çok kullanılan Mevlana resmi oldu.
Peki Mevlana resimdeki gibi orta boylu şişman biri miydi? Hayır! 14. yüzyılda yaşamış tarihçi Ahmet Eflaki Dede'nin Menakıbü'l Arifin adlı kitabında, Mevlana'nın boyu yaklaşık 1,80'di ve çok zayıftı. Uzun sakallı değildi. Uzun sakal bırakmak kişide gururlanmaya neden olacağından kısa sakala sahipti. Bugün ise gerçek Mevlana resminin var olup olmadığı bilinmemektedir. -
3 Yavuz Sultan Selim'in Resmi Olarak Bildiğimiz Resim, Yavuz Sultan'a Ait Değildir
Yavuz Sultan Selim deyince zihninizde direkt olarak küpeli resim canlanır. O kadar gerçek sandık ki bu bilgiyi, okul kitaplarında dahi bu resim kullanılıyor. Aslında o resim Şah İsmail'e aittir.
-
4 Ulubatlı Hasan Diye Birisi Yoktur
Fetiten 150 yıl sonra 16. yüzyılda '' Sahre Francis'' adılayla naılan Melissinos'un uydurmasıdır bu. Cumhuriyet dönemi kitaplarında Ulubatlı Hasan'ın adı 1947 yılına kadar hiç geçmezken, 1947'de tarihçi İsmail Hakkı Uzunçarşılı, ''Sahte Francis'' adıyla bilinen Melissinos'un kitabında yer alan bilgiyi aynen kullanarak '' Ulubatlı Hasan'' adını mitsel bir kahramana dönüştürdü.
-
5 Uzun Mehmet Diye Biri Yoktur.
'' Kömürü ilk bulan kahraman '' diye ders kitaplarına konan '' Uzun Mehmet'' efsanedir. Öyle bir kişi ve olay yoktur.
-
6 Hezarfen Ahmet Çelebi Uçmamıştır!
Bu olayı yazan Evliya Çelebi'ye inanıyorsanız; Erzurumda'da damdan dama atlarken havada donan kediye; bulutların donup hareket etmediğine ve cadıların gökyüzünde kavga ettiğine tanık olduğuna da inanmanız gerekir... Yani bir insanın bir dediğine inanıp, diğer dediklerine gülmek olmaz... Bu olay tamamen efsanedir, böyle bir şey asla yaşanmamıştır.
-
7 Halk İçinde Muteber Bir Nesne Yok Devlet Gibi, Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi
Korkmayın, bu söz Kanuni'ye ait evet. Söz doğru ve Kanuni'ye ait lakin anlamı farklı. Açıklayalalım: '' Devlet'' sözcüğü Arapça'dan gelir ve 19'uncu yüzyıla kadar bugünkü anlamda kullanılmazdı. Arapçada '' devlet '' , feleğin çarkının dönüşünün bazı kişileri '' talihli'' kılması demektir. '' Sıhhat'' sağlık değil, doğruluk demekti. Yani Kanuni diyordu ki:
'' Hayatta en değerli şey mutluluktur, mutlulukların en yücesi bir solunum doğruluktur.''
Zaten Osmanlı'da önemli olan devlet değil, hükümdardır. -
8 Osmanlı'da Çok İçki Yasağı Oldu, Fakat Halk Tarafından Kabul Görmediği İçin Hep Kaldırıldı.
Yalan! Koca bir yalan! Evet içki yasakları çok sık oluyordu fakat yasakların kaldırılmasının sebebi bu değildi. Peki neydi?
Açıklayalım: İçki yasaklarının kalkmasının sebebi '' zecriye'' adı verilen gelir vergisiydi. Ekonomisi bozulup vergilere ihtiyaç duyduğu an içki yasağı kalkardı. -
9 ''Matbaa'nın Gelişini Şeriat Engelledi''
Bu olayın din ile hiçbir alakası yoktur . Doğrusu; Matbaaya karşı koyan- elyazmasından para kazanan hattatlardı. Matbaacılık, elyazılarıyla geçimini sağlayan esnafın ticaretini tehdit ediyordu. Bu yüzden matbaa büyük bir dirençle karşılatı ve hatta ayaklanmalar bile oldu; Allah'ın sözleri nasıl makinede basılır?'' Din sadece siyasete değil, ticarete de alet ediliyordu.
-
10 Şarap Fransızların İcadıdır.
Yalan, İngilizlerin icadıdır.
-
11 Boğalar Kırmızı Renge Sinir Olur
Yalan, boğalar renk körüdür. Boğayı sinirlendiren matadorun elindeki pelerinin hareketidir..
Kaynak: Soner Yalçın'ın Galat-ı Meşhur Kitabı