İstanbul’un Kağıthane ilçesinde milli eğitim müdürlüğünün okullara dağıttığı dergide Latin alfabesine geçişin doğru olmadığı ve geride enkaz bıraktığı savunuluyor. BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre Eğitim Vadisi isimli dergideki Hayrettin Taylan imzalı yazıda alfabe değişikliğinin tarihi bağları kopardığı savunuluyor: “Dili bozulan medeniyetlerin gelenek, inanç, tarih bağları kopar zamanla. Dil psikolojisinde; geleneğinden uzak bir kitle kendini dışlamış hisseder. Hiçbir zaman kendini bulamaz. Silinmesi gereken bir vesika için miydi yoksa bu değişim? Geçmişin kapılarını kapamak, İslam Tarihini, kültürünü, dinin toplum üstündeki etkisini zayıflatmak mıydı acaba?”
Dilin Dokusu Bozuldu
Harf Devrimi’ni ‘kültürel fetret devri’ diye niteleyen yazar şöyle devam ediyor: “Osmanlıca dinsel, ruhsal, hissel bir dildi. Bu muazzam dilin dokusunu bozmak bile dile ihtilaldi. Latin harflerinin kabul edilmesi; düşünsel, algısal, çözülmeleri beraberinde getirmiştir. Kültürel yönden, Latin harflerinin kabulüyle başlayan fetret dönemi günümüze kadar sürdü.”
Yazıda alfabe değişikliği için ‘enkaz’ ifadesi de kullanılıyor: “Alfabe kalkınmaya engel olmasa da tam aksine ivmedir. Yıllardır, toplumun neşetleri, erdemlileri, üst algı isimleri yetişmedi. Gerçekleştirilen dil inkılâbı dil ve kültür tarihimizin çetin bir dönemeci olmuş, beraberinde onlarca faydalı, onlarca zararlı etkiler bırakmıştır. Bu enkazın temizlenmesi bugünün dil bilimcilerine, aydınlarına, eğitimcilerine miras kalmıştır.”
Bu konu hakkında Celal Şengör daha önce açıklama yapmıştı. Sadece Celal Şengör değil, birçok tarihçi de harf değişiminin gerekliliğini savunmakta, Osmanlıcanın zor ve öğrenmesi oldukça güç bir dil olduğunu savunmaktadır. Bir gecede cahil kaldık yalanı da halk arasında çok dolaşmakta, fakat halkı kandırmaya çalışan tarihçilerin bilmedikleri bir şey var. Osmanlı döneminde okur-yazarlık oranı %5-%8 arasındadır. Saray ve Saray Erkanı'nı bu orandan çıkarttığımızda tahminen %2 gibi bir oran elimizde kalır. Yani Osmanlı zamanında okuma yazma bilmeyen oranı oldukça fazladır. Okuma yazma bilmeyen bir halk nasıl cahil kalacak? Bu iddialar, Türkiye Cumhuriyet'ine ve Atatürk'e saldırmayı meslek edinmiş sahte tarihçilerin uydurmalarından öteye gidemiyor maalesef. İşte Celal Şengör'ün neden Latin alfabesine geçtiğimizi anlatan videosu.